Sevil Değerli

Aynayı Kendine Çevirmek: Dönüşümün En Sessiz Başlangıcı

Hayat çoğu zaman dışarıda akar.
Başkasının sözleri, beklentileri, ihtiyaçları, kararları…
Gün biter, haftalar geçer, yıllar akar — ve insan bir bakar ki kendisi dışında herkesi ve her şeyi anlamaya çalışmış.
Ama en önemli soruyu sormamış:
Ben ne hissediyorum? Ben ne istiyorum?

Aynayı kendine çevirmek, işte tam da bu sorularla başlar.

Aynaya bakmak değil, aynayı çevirmek.

Aynaya bakmak bir görüntüyle karşılaşmaktır.
Ama aynayı kendine çevirmek, içsel bir bakışla yüzleşmektir.
Gözünün içine bakmak, iç sesini dinlemek, tepkilerini, alışkanlıklarını, kaçışlarını görmek…
Ve belki de uzun süredir ertelenen bir iç diyaloğa alan açmaktır.

Peki neden bu kadar ertelenir?

Çünkü kolay değildir.
Kendini dinlemek, başkalarının sesinden uzaklaşmayı gerektirir.
Kendine dürüst olmak, konfor alanını sorgulatır.
Ama aynı zamanda en sade ve en gerçek güç de buradan gelir.

Çünkü bir kez aynayı kendine çevirdiğinde;
• Kararların netleşir.
• Sınırların belirginleşir.
• Hayatında yer açmak istediklerin ve vedalaşman gerekenler görünür olur.

Dış dünyayı düzeltmeden önce iç haritayı netleştirmek gerekir.

Bu bir suçlama ya da yüklenme süreci değildir.
Kendini eleştirmek değil, kendini tanımak sürecidir.
Ve tanımak; dönüşümün ilk adımıdır.
Çünkü neyi neden yaptığını bilmek, davranışlarını seçebilme özgürlüğünü getirir.

Aynayı kendine çevirmek; “Ben nereye gidiyorum?” sorusunu sormaktır.
Cevabı bilmiyorsan da sorun değil.
Soruyu sormak bile yönünü değiştirir.

Kendinle göz göze gelmeye cesaret ettiğinde, hayatın ritmi değişir.
Bu bir dönüm noktasıdır.
Ve bazen en büyük ilerleme, bir adım geri çekilip kendine bakabilmektir.

Bu içe dönüş sürecinde rehberliğe ihtiyaç duyarsan, bireysel danışmanlık veya grup eğitim içeriklerimi inceleyebilir, kendinle yeniden bağlantıya geçmek için bir adım atabilirsin.

Çünkü bazen dönüşüm sessiz başlar.
Ama yankısı tüm hayatına yayılır.